Perşembe, Şubat 05, 2009

Tripod Kullanılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tripod kullanmamızın asıl amacı ister iyi ışık koşulları olsun ister kötü ışık koşulları olsun, çekeceğimiz fotoğraftaki keskinliğin maksimum seviyede olması.

Keskinliğe etki eden şeyler neler peki? Deklanşöre basarken parmağınızın oluşturduğu basınç, aynanın çarpma etkisi ve titreşim önleyici motorlar. Ve tabii ki tripodunuzun sağlamlığı...

Öncelikle, tripodunuzun rüzgardan etkilenmeyecek sağlam bir tripod olması ve sizin ekipmanınızı taşıyabilmesi gerekiyor. Bu da ne yazık ki ağır tripod anlamına geliyor. Ya da daha hafif ama kat be kat daha pahalı tripod da seçilebilir. Tripodunuzun rüzgardan etkilenmemesi için çantanızı asabileceğiniz bir kancasının olması da faydalı olacaktır.

Tripod kullanırken, deklanşöre basarken çıkan basıncı ve titreşimi önlemenin ilk yolu tabii ki bir deklanşör kablosu kullanmak. Ama deklanşör kablonuz yok ise makinanızdaki zamanlayıcıyı kullanabilirsiniz. Bu şekilde sizin deklanşöre basmanız ile perdenin kalkması arasında geçen süre boyunca deklanşöre basarken yaratmış olduğunuz titreşimin ve basıncın etkisini yok edebilirsiniz.

Öte yandan, deklanşöre bastığınız zaman makinanın içindeki ayna da yukarı kalkıyor ve bu esnada aynanın çarpması sebebi ile ufak bir titreşim oluyor. Hemen hemen tüm makinalarda artık ayna kilitleme (mirror lock-up) fonksiyonu bulunuyor. Bu fonksiyon sayesinde, deklanşöre birinci basışınızda önce ayna kalkıyor ve kilitleniyor. 1-2 saniye bekleyip ikinci defa deklanşöre bastığınızda bu sefer perde kalkıyor ve aynanın yarattığı titreşim olmadan fotoğraf çekilmiş oluyor. Tabii burada deklanşör kablosu kullanıldığında daha da fazla keskinlik elde ediliyor.

Son olarak dikkat edilmesi gereken konu da objektiflerdeki sabitleyici motorlar. Bu tip objektifler Canon’larda IS, Nikon’larda ise VR olarak belirtiliyor. Normal olarak bu motorlar ayrı bir titreşim yaratarak elde çekimlerdeki titreşimlerin önüne geçiyor. Ama tripod kullanılırken, objektifte titreme zaten olmayacağı için bu motorların kapatılmasında fayda var. Yoksa titremeyi önlemek için üretilmiş olan bu motorların kendi titreşimleri bu sefer objektifi titretmiş oluyor.

Kısaca tripod, deklanşör kablosu, ayna kilidi ve objektiflerin üzerinde bulunan titreşim önleme motorlarının kapatılması fotoğrafların keskinliğini arttırıcı unsurlar.

Odak Uzunluğu ve Enstantane

Özellikle elde yapılan çekimlerde, kullanılan odak uzunluğu ile o sırada seçilen enstantane hızı arasındaki ilişki, fotoğrafımızın keskin olmasını direk etkiliyor.

Genel kabul görmüş kurallara göre - özellikle tele objektiflerde - enstantane hızının kullanılan odak uzunluğuna eşit veya ondan yüksek olması gerekiyor. Örnek vermek gerekirse, eğer objektifimiz 200 mm ise, enstantane hızımız minimum 1/200 veya daha hızlı olmalı (1/200, 1/250, 1/320.. gibi).

Geniş açı lenslerde de aynı kural geçerli olmakla birlikte 20 mm gibi odak uzunluğu için 1/20 yeterli bir enstantane diyemiyoruz ne yazık ki. Kişiden kişiye değişmekle birlikte 1/50 ve/veya 1/60 gibi hızlardan daha yavaş (1/40, 1/30..) hızlarda titreme olasılığı artıyor ve bu da keskinliğin düşmesine sebep oluyor. Ben şahsen 1/50’den aşağıya pek düşmemeye çalışıyorum, ama tanıdığım bazı fotoğrafçılar tele objektifleri bile 1/20 gibi enstantaneler ile titretmeden fotoğraf çekebiliyorlar. (300 mm odak uzunluğu ile 1/20 saniyede titretmeden çekilmiş fotoğraflar gördüm mesela)

Bu nedenle çekim yaparken enstantane hızını mutlaka kontrol etmemiz ve gerekirse istenilen seviyelere getirebilmek için çeşitli müdahalelerde bulunmamız gerekiyor.