New York - 7

Şimdi de gelelim American Museum of Natural History'e.

New York'da en keyif aldığım müzelerden birisi de American Museum of Natural History ya da kısa adıyla AMNH.

AMNH'de göktaşlarından, dinozor fosillerine, yüzlerce yıllık ağaç köklerine, bire bir ölçekte mavi balina reprodüksüyonundan, irili ufaklı değerli taşlara kadar, dünya ve uzay ile ilgili bilinen tüm bilgileri görebiliyor ve dünyanın evrimini anlayabiliyorsunuz.

1869 yılında Albert Smith Bickmore, New York doğal hayat tarihi müzesi kurulması fikrini öne atar ve dönemin önemli kişilerinin desteğini de alarak müzeyi kurar. Müzenin kurulmasına destek veren kişiler arasında da Theodore Roosevelt Sr. da (Amerika'nın 26ncı Başkanı'nın babası) bulunmaktadır. Hızla büyüyen müze 1872 yılında mevcut yeri olan ve Manhattan Square olarak anılan Central Park yakınlarındaki West 77 ve 81st Streets arasındaki yerine taşınır. 

Mevcut durumda müze birbirine bağlı 25 tane bina, 46 tane kalıcı sergi salonu, araştırma laboratuarları ve kütüphaneden oluşuyor.

Müzenin koleksiyonunda ise 32 milyondan fazla numune bulunuyor ve her hangi bir zaman diliminde bu koleksiyonun ancak çok çok küçük bir kısmını gösterebiliyorlar :)

Beni en çok etkileyen şeylerin başında bu mavi balina prototopi geliyor. Madagaskar açıklarında yakalanmış bir mavi balinanın birebir ölçülerdeki prototopi. En son bir BBC belgeselinde izlemiştim, mavi balinaların dilinin bir kamyon ağırlığında olduğu, damarlarında yetişkin bir insanın yüzebileceği söyleniyordu. Çok iddialı ve ne kadar doğru bilemem (herhalde BBC yanlış söylemiyordur) 

Boşu boşuna dünyanın yaşayan en büyük memelisi olarak bilinmiyorlar :)

Bir de okyanus veya vahşi hayat gibi temalı sergi salonlarında tema ile ilgili birebir canlı hayatı yansıtan sahneler hazırlamışlar. Bunları bir camekan arkasından seyredebiliyorsunuz. Ama işin güzel yanı bu sahneler o kadar gerçekçi ki, burada çektiğim fotoğrafları safariye Afrika'ya gittiğim zaman çekmiştim diyerek birkaç arkadaşımı kandırmıştım :) 

Biz ne yazık ki çok hızlı bir şekilde gezmek durumunda kaldık her zamanki gibi :) ve bize yetmedi... Eer giderseniz en azından bir tam gününüzü buraya ayırın derim.  

Bu kadar laf yeter, artık biraz da fotoğraf paylaşayım :)