Pazar, Temmuz 26, 2009

Odun Kömürcüleri

Daha çok mangal kömürü olarak bilinen ve aynı zamanda ısınmak amaçlı olarak sobalarda da kullanılan odun kömürününün yapımına şahit olmak ve bu işi yapan odun kömürcüleri ile tanışmak amacıyla geçtiğimiz haftalarda, birkaç arkadaşımla beraber Şile'ye gittik.

Odun kömürü genelde meşe ağacı gibi sert odunlar kullanılarak "torluk" denilen ocaklarda pişirilen bir kömür tipi.

Torlukların yapımı son derece zahmetli. İlk önce baca görevi görmesi amacıyla torluktan daha yüksek olacak birkaç sırık baca görevi görmesi amacıyla birbirlerine bağlanarak, torluğun yapılacağı alana dikiliyor. Sırıkların dibine de kolay tutuşması için çalı çırpı yığılıyor. Daha sonra, düzgün kesilmiş odunlar tek tek bu sırıkların etrafına dizilerek torluk yapımına başlanıyor. Bacanın yanısıra, bir de torluğu yakabilmek için sırıkların dibinden torluğun en dış kısmına kadar uzanan bir boş koridor bırakılıyor. Bu şekilde odunların teker teker dizilmesi ile yapılan bir torluğun tamamlanması ve yakmaya hazır hale gelmesi bir kişinin neredeyse bir haftasını alan bir işlem.

Yapımına yeni başlanmış bir torluk

Yapımı tamamlanmış bir torluk

Yapımı tamamlanmış olan torluğu yakmadan önce, odunun hava ile temasını kesmek amacıyla torluğun üzeri 15-20 cm kalınlığında bir yaprak tabakası ile kaplanıyor. Daha sonra bu yaprak tabakasının üstüne de 5-10 cm kalınlığında çamur haline getirilmiş bir toprak tabakası sıvanıyor.

Artık torluk yanmaya hazır. Torluk, en altta bırakılmış olan koridor sayesinde yakılıyor. Bir torluğun yanıp, içindeki odunların kömür haline gelmesi de torluğun büyüklüğüne göre değişmekle beraber 3-4 gün sürüyor. Tabii bu süreye birkaç gün de soğuma işlemi için koymak gerekli. Dolayısıyla bir odun kömürünün yapılması torluğun inşa edilmesinden kömürleşmiş olan odunun soğumasına kadar 2 haftalık bir süre geçmiş oluyor.

Torluk içerisindeki ateş, üstten yanlara ve aşağıya doğru yelpaze şeklinde yayılıyor. Ateşin ilerlemesini idare etmek amacıyla torluğun üst kısımlarından başlayarak en üstteki toprak tabaka deliniyor. Bu deliklerden de sirke asidi gibi kokan yoğun bir duman çıkıyor.

Deliklerden yoğun bir duman çıkıyor

Odunlar yandıkça, odunların arasında boşluklar oluşabiliyor. Eğer bu boşluklar kapatılmazsa bu boşlularda gaz oluşma riski var. Bu nedenle, odun kömürcüleri düzenli olarak torlukların üzerine çıkıp bu boşlukları tepeden vurarak sıkıştırmak zorundalar.

Sıkıştırma işlemi

Bu sıkıştırma işlemini yapabilmek amacıyla, odun kömürcüleri devamlı olarak torluğu üzerine çıkmak zorundalar. Torluğun üzerinde çalıştıkları için, eğer dikkat etmezlerse odunlar arasında oluşmuş olan boşlukların üzerine basıp torluğun içine düşme tehlikeleri de var.

Sıkıştırma işlemi sırasında torluğun üzerine çıkılıyor

Bu nedenle de, yanma işlemi süresince odun kömürcüleri devamlı olarak torluğu kontrol etmek ve boşlukları sıkıştırmak durumundalar. Torluk üzerine açılmış olan deliklerden çıkan duman nedeniyle de sağlıkları ciddi anlamda tehlikeye düşüyor.

Çıkan duman sağlığa son derece zararlı

Torluğa açılmış olan deliklerden çıkan dumanın rengi maviye döndüğü zaman artık kömürleşmenin sonuna geldiği anlaşılıyor. Ve soğutma işlemine başlanılıyor. Artık bu aşamadan sonra deliklerin üzerleri toprak atılarak kapatılmaya başlanıyor.

Deliklerin kapatlması

Deliklerin kapatılması

Bir torluktan, gene torluğun büyüklüğüne göre değişmekle beraber, 5 ila 12 ton arasında odun kömürü ortaya çıkıyor. Tahmin edilebileceği gibi yağmurun olmaması gerekli bu nedenle de daha çok yaz aylarında torluklar kurulup odun kömürü yapılıyor. Dolayısıyla da kışları daha çok torluk yapımı için odunların kesilmesi ile uğraşılıyor.

Hem bu işin mevsimsel bir iş olması nedeniyle hem de torlukların yapımının ve dolayısıyla da odun kömürünün yapımının zahmetli olması nedeniyle artık odun kömürü yapımı için metal ocaklar da yapılmaya başlanmış. Tabii burada yaşanan sağlık problemlerini de gözardı etmemek lazım. Ancak tüm bunlara rağmen geleneksel yöntem ile odun kömürü yapımına devam edenler de bulunuyor.

Çarşamba, Temmuz 22, 2009

Aviary

Internette herşey var dendiği zaman gerçekten abartılmıyor.

Dün gece internette gezinirken yeni bir site keşfettim. Sitenin adı Aviary. Photoshop'ın online versiyonu diyebiliriz kısaca. Photoshop ile yapılabilen birçok şey bu sitede online olarak yapılabiliyor. Dolayısıyla Photoshop'ı olmayanlar bile bu site sayesinde fotoğraflarında birçok düzenlemeyi online olarak yapabilecek.

Site şu şekilde işliyor. Öncelikle çok kısa ve öz bilgilerle siteye üye oluyorsunuz. Hesabınızı aktive ettikten sonra hemen çalışmaya başlayabiliyorsunuz. Aviary Tools denilen araçlar altında Image Editor, Image Markup, Effects Editor, Swatch Editor ve Vector Editor araçlarından birisini seçiyorsunuz. Aracı seçtikten sonra yeni bir pencere açılıyor ve bu pencereden çalışmaya başlıyorsunuz. İlk önce bir fotoğrafınızı seçmeniz lazım, fotoğrafı seçtikten sonra o fotoğrafın siteye yüklenmesi için biraz beklemeniz gerekli ama merak etmeyin çok da uzun sürmüyor. Fotoğraf yüklendikten sonra istediğiniz değişiklikleri yapabiliyorsunuz. Mesela Image editor altında Photoshop'taki gibi layer üzerinden çalışma olanağı var. Renklerle oynamak için bir diğer aracı açmanız lazım.

Genel olarak önyüz Photosop'a hafiften benziyor, dolayısıyla biraz kurcalama ile aşina olunabilir. Kullanılan terimlerde bazı değişiklikler var, mesela layer gene layer olarak kullanılmış ama Photoshop'taki Opacity terimi burada Alpha olarak kullanılabiliyor.

Daha çok detaylı inceleyemedim, ilk izlenimlerim bunlar. Ama biraz kurcalama ile çok rahat kullanılabilecek gibi duruyor. Photoshop'ınız yoksa bu program bir alternatif olabilir.

Siteye bu link'ten ulaşabilirsiniz.

Salı, Temmuz 14, 2009

Tilt Shift Lensler Ne İşe Yarar ?

Tilt - shift lenslerin genel olarak iki ana kullanım alanı var. Bunlardan birincisi ve belki en çok bilineni - ki ayni zamanda en eğlenceli olanı - nesnelerin küçültülmesi ve minyatür efekti vermesi. Bir diğeri de özellikle mimari çekimlerde yapıların kenarlarının ortaya doğru birleşmesi hatasını engellemek. Bugün bir arkadaşımın sorduğu soru üzerine detaylı bir araştırma yapıp bu konuyu yazmak istedim.

Önce kelime anlamları. İngilizce'de tilt kelimesi eğim, eğilmek anlamında kullanılıyor. Shift kelimesi ise kaydırmak anlamında kullanılıyor.

Bu lenslerin tilt özelliği şu mantık ile çalışıyor:

Normal olarak, film ya da sensör düzlemi ile lens düzlemi birbirlerine paralel dururlar. Çektiğimiz fotoğrafta net çıkan tüm objeler de bu lens düzlemine eşit uzaklıkta bulunur ki bu net düzleme de Konunun Düzlemi diyebiliriz.


Tilt - Shift lenslerin tilt özelliği ile lensi bükerek lensin düzlemini eğebiliyoruz. Bu durumda da Scheimpflug Prensibi'ne göre net düzlem de eğilecek ve net olan düzlem konunun düzlemine eğik bir açıda duracaktır.


Scheimpflug Prensibi'nden hareketle, fotoğrafını çektiğimiz konular bu eğik olan net düzlem üzerinde bulunurlarsa gene fotoğrafa tamamen net çıkacaklardır. Lensin düzlemini eğerken Konu Düzleminin ancak bir kısmının bu eğik olan net düzlemden geçmesini sağlayarak da net olan kısmı azaltıp konunun küçülmesi sağlanabilir. Bu da konunun minyatürleşmesini sağlayacaktır.

Bu linkten bu şekilde çekilmiş ve konunun minyatürleşmesi sağlanmış fotoğraf örnekleri görebilirsiniz.

Öte yandan, shift özelliği de tamamen mimari çekimlerde sıkça karşılaşılan bir sorun olan yapıların özellikle de kenarlarının ortaya doğru birleşmesi sorununu engelliyor.

Yukarıda anlattığım mantık çerçevesinde, fotoğrafını çekeceğimiz binanın tamamı lens ve sensör düzlemleri ile paralel ise bina tamamen net çıkacaktır. Ancak, binanın hem tamamını kadraja alabilmek amacıyla, eğer yüksek veya uzak bir yerden çekim yapmıyorsak, genel olarak kameramızı biraz yukarı çevirmez miyiz ? Bu durumda lens düzlemi ile binanın düzleminin arasındaki paralellik kaybolacak ve netlik kaybı da olacaktır. Aynı zamanda lenslerin fiziksel yapıları gereği de binanın kenarları ortaya doğru birleşiyormuş gibi çıkacaktır fotoğrafa. Tilt - Shift lenslerin shift özelliği ile lensi, bina ya da net düzlemine paralel olarak yukarı kaldırarak bu sorunun önüne geçebiliyoruz.

İşte Tilt - Shift lenslerin iki ana kullanım alanları bunlar. Photoshop kullanımı ile bu sonuçlar elde edilebilir elbette, dolayısıyla bu lenslere o kadar para verilir mi sorusu doğal olarak ortaya çıkıyor ama bu bence tamamen kişisel bir seçenektir her zaman.